Kitaplar radyonun mekanik detaylarını, frekans aralıklarını anlatır durur. Ancak asıl sır, onunla hemhal olunca açığa çıkar. Radyo, sadece bir cihaz değil, bir kapıdır; farklı dünyalara, farklı düşüncelere açılan bir kapı. Ruhunla frekansını yakaladığın an, bambaşka bir deneyim başlar.
Eskiler ne güzel söylemiş: "Derdin ne ise ona sahip olanlarla beraber ol ki derman bulasın." Radyo da böyle bir şeydir işte. Aradığın neyse, o sesi, o sohbeti, o hikayeyi bulman gerekir.
Unutma, kişi sevdiğinin kaderinden pay alır. Radyo da sevdiğin sesleri, programları sana taşır. Öyle bir sev ki dinlediğini, öyle bir bağlan ki frekansına, bilgi senin olmamaya utansın. Çünkü radyo, sadece bir cihaz değil, bir yolculuktur. İçine işleyen sırların, ruhuna dokunan sohbetlerin yolculuğu...